İTÜ 11. ENDÜSTRİYEL KİRLENME SEMPOZYUMU 11-13 HAZİRAN 2008
TARİHLERİ ARASINDA İTÜ'DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
.......................................................................................................................................................

İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, artan katılım ve kapsamı ile geleneksel hale gelen “Endüstriyel Kirlenme Kontrolü Sempozyum”larının bu yıl onbirincisini 11-13 Haziran 2008 tarihleri arasında İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Sempozyumun ilk gününde yapılan açılış konuşmalarını, T.C. Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz KANBAK, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk KARADOĞAN, İTÜ İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali TAŞDEMİR, İTÜ Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cumali KINACI gerçekleştirdiler.

Açılış konuşmalarının ardından, Avrupa Birliği Sürecinde Endüstri - Çevre İlişkileri başlığı altında çağrılı konuşmalar gerçekleştirildi.  Bu kapsamda, EKK2008 Sempozyumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet SAMSUNLU’nun başkanlığında yapılan oturumda, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr.Hasan Z. SARIKAYA, TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Derin ORHON ve İSO Çevre İhtisas Kurulu Başkan Vekili Dr. Caner ZANBAK görüşlerini katılımcılar ile paylaştılar.

Sempozyumda 3 gün süreyle “Çevre Yönetim Sistemleri, Çamur Arıtımı, Endüstrilerde Fizikokimyasal Arıtma Uygulamaları, Endüstrilerde Biyolojik Arıtma Uygulamaları, Tehlikeli ve Katı Atıklar, Hava Kalitesi ve Gürültü Kontrolü” başlıklı oturumlarda, toplam 17 üniversiteden katılan araştırmacının yanı sıra, Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinin sundukları da dahil olmak üzere toplam 49 adet sözlü sunum ve 25 adet poster sunumu yapıldı. Ayrıca, sempozyumun 2. günü öğleden sonra, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan denetleme sisteminin tartışıldığı, merkezi ve yerel yönetim ile sanayi ve üniversite temsilcilerinin katıldığı “Birleşik Çevre Denetim Sistemi” başlıklı bir panel düzenlendi.

Sempozyum, KAPTAN Şirketler Grubu, İSTAÇ, İÇDAŞ, TÜMAKÜDER, NNT Teknoloji A.Ş. gibi kuruluşlar ile Su Kirlenmeleri Kontrolü Türk Milli Komitesi (SKATMK)’nin yanısıra medya sponsoru olarak Kanal 24 ve basın sponsorları olarak Su ve Çevre ile Recycling Industry dergileri tarafından desteklendi. Sponsorlar, Süleyman Demirel Kültür Merkezi giriş katında çalışmalarını ve ürünlerini tanıttıkları standlar kurdular.

Sanayiden katımcıların sayıca azlığının dikkat çektiği sempozyumda ortaya çıkan bilimsel ve uygulamaya yönelik sonuçlar aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır.

• Endüstrilerde tesis içi kontrol yapmadan boru-ucu arıtmaya odaklanmanın doğru olmadığı vurgulanmıştır.
• Ayrık atık arıtımı gibi yeni kavramların endüstriyel uygulamalardaki önemi ve gerekliliği ön plana çıkmıştır.
• Endüstrilerde tesis içi entegre yaklaşımın, alıcı ortamlardaki etkilerin de dikkate alınarak değerlendirilmesi gereği ortaya konmuştur.
• Endüstrilerde atıksu arıtımının yanısıra çamur arıtımının da önemi vurgulanarak çamur stabilizasyonu ve bertarafı yöntemlerinin Türkiye uygulamalarının (yasal düzenlemeler ve bunların pratikteki uygulamaları) gözden geçirilmesi gereği ortaya konmuştur.
• Gelecekte Türkiye’de çamur arıtımı sistematiğinin oluşturulması gereği belirtilmiştir.
• AB uyum sürecinde çevre mevzuatına dahil edilmiş ve edilecek olan yönetmeliklerin uygulama süreçleri ve endüstrinin bu çerçevedeki yükümlülüklerinin büyük önem taşıdığı vurgulanmıştır.
• AB uyum sürecinde önemli konulardan biri olan çevre  konusundaTürkiye’nin henüz yapması gerekenleri tamamlayamadığı vurgulanmıştır.
• Endüstrilerin IPPC bağlamında üzerlerine düşen görevlerin farkında olmadıkları, bunlara ilgi göstermedikleri ve bu görevleri yerine getirmek üzere harekete geçmedikleri belirtilmiştir.
• Zengin ülkeler ile karşılaştırıldığında Türkiye’deki çevre yatırımlarının çok kısıtlı olmasına karşın hızlı bir kalkınma sürecinde olan ülkemizin AB standartları ile karşı karşıya kaldığı, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın AB uyum sürecine paralel olarak yönetmelik ve tüzük değişikliklerini hızla gerçekleştirmeye çalıştığı, ancak bu yönetmelik ve tüzüklerin uygulanma altyapısının tam olarak hazır olmadığı vurgulanmıştır.
• Türkiye’de çevre konusundaki gelişmelere tepkilerin anlık ortaya çıktığı, ancak bir program çerçevesinde inceleme yapılmadığı ve çözüm arayışına girilmediği belirtilmiştir.
• Çevre ve Orman Bakanlığı temsilcileri, ülkemizde çevre denetimi için gerekli altyapının oluşturulduğunu ve bunun yeterli olduğunu ifade etmişlerdir.
• Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, AB uyum sürecinde yönetmelik ve tüzüklerin geliştirilmesi çalışmaları çerçevesinde Bakanlık tarafından oluşturulan nihai taslaklar konusunda üniversitelerin, sanayi kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alındığını belirtirlerken, üniversiteler ve sanayi odası temsilcileri, görüş istemenin nihai taslaklar oluştuktan sonra değil, taslakların oluşturulması aşamasında yapılmasının ve görüş oluşturmak üzere yeterli süre tanınmasının gerekliliğini ön plana çıkarmışlardır.
• Sanayi temsilcileri, birleşik denetim sisteminin uygulanmasında, farklı uzmanlıklardaki tüm denetçilere bir günlük bir süre içerisinde yanıt vermenin zorluğunu vurgulayarak, sözkonusu denetimin zamana yayılmasının gerekliliğine işaret etmişlerdir.
• Ülkemizde genel olarak ciddi bir denetim yetersizliği olduğu ve denetimdeki yetki kargaşasının çözümlenmesi gerektiği ortaya konmuştur.

Sonuç olarak, Haziran 2008’de İTÜ’de 11.si gerçekleştirilen Endüstriyel Kirlenme Kontrolü Sempozyumu hatırı sayılır bir ilgi görmüş ve yüksek bir katılım sonucu başarıyla tamamlanmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan ve çevre ile ilgili yerel yönetim birimlerinden gelen katılım ve ilgi de oldukça sevindirici ve ümit vaadedicidir, ancak sanayiden ilginin azlığı dikkat çekmiştir.

Endüstriyel Kirlenme Kontrolü Sempozyumu’nun 12.si 2010 yılında yine İTÜ tarafından düzenlenecektir. Diğer tüm paydaşlara ek olarak, bir sonraki sempozyuma sanayiden gelecek ilginin daha yüksek olması arzu edilmektedir.